SPORCU VELİSİ
Spor, temel olarak insanın sağlıklı kalmak, eğlenmek ve serbest zamanını değerlendirmek için yaptığı bir aktivitedir. Spor yapan çocukların zamanın önemini öğrenmeleri ve disiplin kazanmaları çok daha kolaydır. Öyle ki bu disiplini öğrenip yaşamlarında uyguladıkları zaman ders çalışma ve insan ilişkileri konusunda disiplinli bir birey haline gelecek ve kendi hayatının sorumluluğunu üstlenebilmeyi öğreneceklerdir. Spor sayesinde serbest zamanını doldurma problemi olmayacak ve televizyon karşısında saatler geçirme alışkanlığından kurtulmuş olacak ve kötü alışkanlıklardan uzak durması daha kolay olacaktır.
İlk eğitim gibi spor sevgisi de çocuğa ailede verilmelidir. Çocuklar sportif çalışmalar yapabilecekleri konusunda aileleri tarafından cesaretlendirilmelidir.
Veliler çocukları yapması gerekenleri yaptığında onu tebrik edip, “aferin” demeli ve ailesi tarafından onaylanmış olmanın mutluluğunu çocuklarına yaşamalıdırlar. Spor hayatı boyunca sporcu hatalar yapabilir, mutsuzluklar yaşayabilir. Aileler çocuklarının hata yapmasına izin vermeli ve herkesin hata yapabildiğinin farkına varmasını sağlamalıdır. Hataları ve yanlışları konusunda ona destek olmalı, antrenörü ile çözüm yolları aramalıdır.
Aileler sporu rakibi alt etmek olarak değil, rakiple karşılıklı mücadele etmekten duyulan keyif olarak çocuklarına tanımlamalıdır. Çocuklara profesyonel sporcu gibi davranılması eğlence amacını en çok azaltan nedendir. “KAZANMAK HERŞEY”dir düşüncesi, genç bir sporcuya sosyal ve duygusal açıdan gelişme, eğlenceye katılma ve becerilerini geliştirme şansını kaybettirir. Aileler çocukları ile birlikte kazanan ve kaybeden olduklarında çocukları üzerinde bir baskı oluştururlar ve bu çocukta ‘ben mükemmel olmalıyım’ düşüncesini oluşturur. Başarılı olmak zorunda olduğunu, aksi takdirde anne ve babasının imajını zedelediğini düşünür.
Çocuklara, başarılı olmanın sadece ödül kazanmak değil rakibiyle mücadele etmekten keyif almak ve kendini geliştirmek olduğu öğretilirse sporcu yaptığı işten keyif alacak, kendi kazandığı zaferlerle mutlu olup başarmanın sevincini yaşayacaktır. Sporun çocuklara en büyük katkısı onun karakterini oluşturmasıdır. İyi bir birey olmak, her zaman kazanan bir sporcu olmaktan önemlidir.
Sporda antrenör, sporcu ve aileden oluşan bir üçgen vardır. Antrenör ve aile arasındaki işbirliği sporcu için çok önemlidir.
Veliler, çocuklarının performansı hakkında olumsuz yorum yapmamalı veya nasıl performans göstermesi gerektiği hakkında tavsiyelerde bulunmamalıdır. Bu uyarıları ve önerileri gerekli gördüğü takdirde sporcunun antrenörü yapmalı ve eksikleri üzerinde sporcuyla beraber çalışmalıdır.
Spor eğitiminin temel hedeflerini görmezden gelip, katılımları ile ortaya çıkabilecek faydaları engelleyen bir sporcu ailesi olabildiği gibi, bu hedeflere inanan ve antrenöre güvenen aileler de vardır. Antrenörün görevi burada sporcunun deneyim ve verimini arttırmak için aileleri doğruya yönlendirmektir.
BEGÜM KAYHAN
Altyapı Yüzme Antrenörü